NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
140 - (2038) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا خلف بن
خليفة عن يزيد
بن كيسان، عن
أبي حازم، عن
أبي هريرة.
قال:
خرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ذات يوم
أو ليلة. فإذا
هو بأبي بكر
وعمر. فقال (ما
أخرجكما من
بيوتكما هذه
الساعة؟)
قالا: الجوع.
يا رسول الله!
قال (وأنا. والذي
نفسي بيده!
لأخرجني الذي
أخرجكما. قوموا)
فقاموا معه.
فأتى رجلا من
الأنصار. فإذا
هو ليس في
بيته. فلما
رأته المرأة
قالت: مرحبا!
وأهلا! فقال
لها رسول الله
صلى الله عليه
وسلم (أين
فلان؟) قالت:
ذهب يستعذب
لنا من الماء.
إذ جاء
الأنصاري
فنظر إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
وصاحبيه. ثم
قال: الحمد لله.
ما أحد اليوم
أكرم أضيافا
مني. قال
فانطلق فجاءهم
بعذق فيه بسر
وتمر ورطب.
فقال: كلوا من
هذه. وأخذ
المدية. فقال
له رسول الله
صلى الله عليه
وسلم (إياك!
والحلوب) فذبح
لهم. فأكلوا
من الشاة. ومن
ذلك العذق.
وشربوا. فلما
أن شبعوا
ورووا، قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لأبي بكر
وعمر (والذي
نفسي بيده!
لتسألن عن هذا
النعيم يوم
القيامة.
أخرجكم من
بيوتكم الجوع.
ثم لم ترجعوا
حتى أصابكم
هذا النعيم).
{140}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Halef b. Halîfe, Yezid b. Keysân'dan, o da
Ebû Hâzım'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bir gün yahut bir gece (dışarı) çıktı. Ve birden Ebû Bekir'le
Ömer'e rastladı.
«Sizi bu saatte
evlerinizden çıkaran nedir?» diye sordu.
— Açlık yâ Resûlallah! dediler.
«Ben de. Nefsim yed-i
kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, beni de sizi çıkaran çıkarmıştır.
Kalkın!» dedi. Hemen onunla birlikte kalktılar ve Ensâr'dan bir zâtın evine
vardı. Bir de baktı ki, o zât evinde yok. Kadın onu görünce:
— Hoş geldiniz, safa geldiniz! dedi. Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de ona: «Fülân nerede?» diye sordu. Kadın :
— Bize tatlı su getirmeğe gitti, dedi. O anda
ensâri geldi. Ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile iki arkadaşını
gördü. Sonra:
— Allah'a hamd olsun bugün benden
misafirleri daha şerefli olan kimse
yoktur, dedi. Hemen giderek onlara bir hurma salkımı getirdi ki, içinde koruk,
kuru ve olgun hurmalar vardı.
— Bundan buyurun! dedi ve bıçağı aldı. Bunun
üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona :
«Sakın sağmal koyuna
dokunma!» buyurdu. Fakat o, onlar için kesti ve hem koyundan, hem o hurma
salkımından yediler, içtiler.
Yemeğe doyup, suya
kandıkları vakit Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebû Bekir'le Ömer'e :
«Nefsim yed-i kudretinde
olan Allah'a yemin ederim ki, kıyamet gününde bu nimetlerden mutlaka
sorulacaksınız! Sizi evlerinizden açlık çıkardı. Sonra şu nimetlere kavuşmadan
dönmediniz.» buyurdular.
{…}
Bana İshâk b. Mansûr da
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hişâm (yâni Muğıre b. Seleme) haber verdi.
(Dediki): Bize Abdulvâhid b. Ziyad rivayet etti. Bize Yezid rivayet etti.
(Dediki): Bize Ebû Hazım rivayet etti. (Dediki): Ebû Hureyre'yi şunu söylerken
işittim.
Bir defa Ebû Bekir, Ömer
yanında olduğu halde otururken, ansızın yanlarına Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) geliverdi ve:
«Sizi burada oturtan
nedir?» dîye sordu.
— Bizi evlerimizden
açlık çıkardı. Seni hakla gönderen Allah'a yemin ederiz... dediler.
Sonra râvi Halef b.
Halîfe'nin hadîsi gibi rivayette bulundu.
İzah:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ile iki arkadaşını misafir eden ensârinin ismi Ebûl-Heysem
Mâlik b. Teyyihan'dır.